30 Temmuz 2015 Perşembe

Revlon Gel Envy All or Nothing Oje | Essie Fiji Dupe

**FOR ENGLISH PLEASE SCROLL DOWN




Uzun zamandır süt pembesi diye tabir ettiğim pembe dokunuşlu beyaz oje peşindeydim. Maalesef belki de ülkemizde bu tonda pek de oje yok, olanların da tonunu, performansını veya fiyatını beğenmeyip burun kıvırdım uzun süre boyunca.

Bu ton arayışında yolum tabii Essie Fiji'den geçti. Fakat çizgi çizgi durma problemi beni fiyat performans oranı hakkında düşündürdüğünden es geçmeye karar verdim tonunu çok sevmiş olsam da. 
Benzer bir tonu bulamayıp, almaya karar verdiğimde ise kendisini bulamaz olmuştum. Bunun hüznüyle yaşamayı kabullenmeye çalışırken, geçtiğimiz hafta Watson's Revlon standında gözüme güzeller güzeli renkte bir oje çarptı. İşte orada karşımda duruyordu. 

Revlon Gel Envy,  020 All or Nothing adında, süt pembesi (bu ismi ben uydurdum, evet!) Eve döndüğümde benimleydi.

Bu romantik anlatımımdan sonra kendisini objektif olarak inceleyelim.

Artılar 

Rengi çok güzel, tırnaklarda oldukça asil duruyor, 4 mevsim kullanılabilecek bir ton.
Tek kat uygulandığında fransız manikürü için mükemmel bir renk, bu manikür için yeterli opaklıkta.

Jel yapılı ojelerden değil, aslında kremsi, adından da belli olacağı üzere jel olmaya öykünmüş. Bunu da başarıyla gerçekleştiriyor, jel ojeler gibi parlak ve tırnaklarımda durduğu 4 gün boyunca  hiç bir matlaşma yaşamadı.

Eğer sürekli ev işi, bulaşık, temizlik yapmıyorsanız veya bunları eldivenle yapıyorsanız tırnaklardan hemencecik çıkmayacak dökülmeyecektir. Ama elinizde tel süngerle dolaşıyorsanız üzgünüm, daha ona dayanıklı oje bulunamadı diyebiliyorum ben. :)

Fırçası oldukça güzel ne incecik ne de çok tombul, ojeyi yayarken taşırma derdi de olmuyor, yayayım diye Melissa P. gibi yüz fırça darbesi atmanıza da gerek kalmıyor. 


                


Essie Fiji rengini oldukça sevdiğim için, çok çok benzer tonlarda olmaları da benim için bir artı. Kendi mukayesemle kalmayıp bu iki rengi google'ladım ve kesinlikle dupe yani muadil ürünler. Kimsenin fark etmemesi çok ilginç.



Eksiler

Oje'nin yapısı krem yapılı ojelerden de jel yapılı ojelerden de farklı bundan ötürü yapıyı anlayıp sürme tekniğinizi geliştirene kadar ilk katta değil fakat ikinci katta dalgalanma problemiyle karşılaşabilirsiniz.

Ben bu problemi nasıl aştım?
İlk katı ince bir kat sürüp, ikinci katı daha kalın olarak sürdüm.Bir diğer önemli ipucu da şu, ojeyi mümkün olduğunca az fırça darbesiyle yaymak, fırçanın yapısı buna izin verdiği için kolaylıkla halledilebilir.
 Ev işine dayanıklı bir yapıda değil, o yüzden eldivenle ev işi yapanlardan değilseniz bu ojenin yapısı sizi memnun etmeyebilir.

Son olarak garip bir olaydan bahsedeyim bu oje ateşe maruz kalınca eriyor. Nasıl yani? Sigara kullanıyorsanız ve izmaritine kadar sömürürseniz tabiri caizse, tırnak uçlarındaki ojeler eriyip sünüyor. (Bu da böyle bir anımdır.) Aklınızda bulunsun.

Bana göre ojenin yapısını çözdükten sonra fiyat performans açısından oldukça mantıklı bir aralıkta, işin içine tonunun çok da bulunan bir ton olmadığını katarsak. Özellikle  %50'ye varan indirimlere dahil olursa bence denenebilir, hele ki tek katta fransız manikürü için ideal görüntüyü yakalayabilirken.

Fakat ben ojenin yapısını, sürmesini düşünemem, bunlarla uğraşmaktan hoşlanmam diyorsanız, aradığınız ürün bu olmayabilir.
Revlon ürünlerini seçili Watson's şubelerinde bulabilirsiniz. Oje'nin fiyatı indirimsiz 9.90tl diye hatırlıyorum.
Umarım bu ufak inceleme ve dupe yazımı beğenmişsinizdir.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Zeynep





For a long time I've been looking for a white nailpolish with a pink hue which I call pinkish white.Unfortunaltely I wasn't be abled to find that particular tone, maybe there's no too many option in my country.

During my research, I tried Essie Fiji, of course! However it was a bit problematic because the consistency was tend to show brush strokes and it made me think about the price performance range, and though I loved the colour, I skipped.

I was trying to move on with this misery, at a drugstore a beautiful coloured nailpolished flashedon my face! There it was, Revlon Gel Envy, 020 All or Nothing, pinkish milky colour (yes, I made up this colour!) Sh came home with me.
Afterwards this romantic tale, let's evaluate this product, objectively!

Pros

The colour is gorgeous, it is such royal on nails, and it can be used all year long, suits every season.
With one coat it is a great tone for a french manicure.

It is not a gel consistency, more on a creamy side but as we can see it envies the idea of being gel one :) and actually it is very successful at it. This nailpolish is shines like a gel ones and for 4 days long it didn't get dull.

Unless you do houseworks constantly, or if you are using gloves during, this nailpolish won't come off or chip from you nails. But if you are tripping around with a scouring pad, sorry ladies scientist haven't invented a nailpolish doesn't come off after a hardcore housework.

The brush is quite nice, it is not thin nor chubby. It is quite handy to spread the nailpolish easily.

For I love the colour of Essie Fiji, the similarity of these nailpolishes is awesome to me. To make sure, I googled these two seperately and they are totally dupe! I am surprised that noone ever noticed this similarity, already.

Cons

The consistency of this product is different from both gel ones and creamy ones, though it is more similar to creme ones. Due to this difference until you develop a techniques to to apply, on the second coat you can face an uneven finish.

How did I solve this problem?
I applied fist coat thinly. After i let it dry nicely, I applied a thicker second coat. Another tip is to spreading the product with the minimum stroke, and because of the structure of the brush it is easy to do.

It is not resistant to housework, if you do not use gloves during you are doing your chores, this nailpolish may not be for you.
Lastly, I want to mention a weird situation, this nailpolish melts when it's exposed to fire. How come? Well, if you are a smoker, and you like to smoke to the filter, the polish at the tip of your nails melt and creep.

According to me afterward you figure out the consistency of this product, it is a very reasonable product on the p/p range. Especially during the discounts! And it is a multifunctional nailpolish if you like having french manicure.

On the other hand, if you are more on the "I can't think about the consistency and applying techniques, I don't have time for that,, I need something more practical" side then you might to skip this one.
Hope you liked this mini review and dupe.
See next time,
Zeynep

28 Temmuz 2015 Salı

Cyrene Advanced Acne & Oil Control Yüz Toniği


Merhaba,

Bugün size her ürününden ayrı memnun kaldığım, uzun süren cilt bakım ürünü arayışıma bir son veren başarılı bir markanın başarılı bir ürününden bahsedeceğim. Yağlı ve karma cilde sahip olanlar bilirler, T bölgemizi kontrol altına alabilmek, parlamasını engellemek için her yola başvururuz. Peki T bölgemizdeki yağlanma nasıl geçer? En azından nasıl azalır? Gözenekler nasıl sıkılaşır? Cilde zarar vermeyen tonik mümkün müdür? Bu yazıda hepsine cevap alabileceğinizi umuyorum.

Cyrene ürünleri nasıldır? Cyrene kimdir?


Öncelikle Cyrene yerli bir marka, yeni gelişen ve müşteri memnuniyetine son derece önem veren bir marka. Kendileriyle tanışmadan önce, yüzümün fotoğrafını da içeren bir mail yollamış ve ürün tavsiyesi istemiştim. Kullanmakta olduğum ürünlerin içeriklerini tek tek yorumlayıp, yüzüm hakkında tavsiyeler verip, neyi neden tavsiye ettiklerini uzun uzun anlatmalarıyla kendilerine saygı duydum ve hemen sipariş verdim. Bu ürün de bana tavsiye edilen ürünlerden biriydi. Açıkçası başlamadan önce bu kadar memnun kalacağımı bilmiyordum, tahmin edemiyordum daha doğrusu. Ancak daha ilk günlerde bile değişimi şaşkınlıkla izledikten sonra diğer ürünlerine de el attım. Fazla uzatmadan Cyrene Advanced Acne&Oil Control Papatya ve Yeşil Çay Özlü toniği tanıtmaya başlıyorum.

Alkol kokmayan -ki içinde alkol bulunmuyor, yani yüz için zararlı olan alkol çeşitleri kullanılmıyor daha doğrusu- cildime benden bile daha hassas davranan bir tonik. Cildim karma ve aşırı hassastır, çabuk reaksiyon gösterir. Bu tonik cildimi yakmıyor, tahriş etmiyor, kızartmıyor, irite etmiyor. Yüzümü yıkadıktan sonra miselar suyum ile temizliyor, arkasından bu toniği cildime yediriyorum. Burada önemli olan nokta ovalayarak değil, tampon hareketlerle uygulamanız. Arkasından nemlendiricimi sürüyorum.


Ne işe yaradı? 

Çok işe yaradı :) T bölgemdeki yağlanmayı kontrol altına aldı, gözeneklerimi eskisine kıyasla daha az belirgin hale getirdi, cildimi nemlendiriciye başarılı bir şekilde hazırladı, sağlıklı bir ışıltı sağladı. Kısacası benim bir tonikten beklentimi tam anlamıyla karşıladı. Bu nedenle hayatımda ilk defa bir tonikte ikinci şişeye geçtim.

Bir de kendisiyle ilgili, her mecrada anlattığım komik bir hikayem var. Miselar suyum ile yanyana duran bu toniği pamuğa döküp göz makyajımı temizlemeye çalışmışlığım var. Tam "Bozuldu mu bu su ya makyajımı çıkarmıyor artık" diyip kendi kendime söylenirken pamuğa dökmüş olduğum şeyin bu tonik olduğunu farkettim. Bu hikayenin ana fikri şu: Gözümü bile yakmayacak kadar nazik bir tonik, cildime asla zarar vermez.


Cyrene ürünlerini merak ediyorsanız, ileriki günlerde diğer ürünleri hakkında da yazılarımı bulabileceksiniz. İsterseniz kendilerine benim yaptığım gibi mail de atabilirsiniz :)

Sevgiler,

Ece

Look Book #2 - Desen



Kimono: Modagram by Çağla Şikel

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Milk Shake vs. Urban Care Saç Bakım Köpüğü karşılaştırması







Merhaba,
Bugün size mis gibi kokan yumuşacık iki üründen bahsedeceğim

Milk Shake Conditioning Whipped Cream
Urban Care Shake&Repair Keratin Complex

Önce gramaj karşılaştırması yapacak olursam Milk Shake 100ml 25tl civarında, Urban Care 150ml 22tl civarında. Yani aslına bakılırsa öyle aman aman bir fiyat farkı yok. Ama asıl fark kullanım alanlarında görülüyor.

Milk Shake'i duştan sonra nemi alınmış saça uygulayıp saçı kurutuyorsunuz, Urban Care duştan önce ve sonra hatta boya öncesi bile uygulanabiliyor. O yüzden ben yoluma Urban Care ile devam etme kararı aldım zira saçımı çok sık boyayan biriyim.


Milk Shake yumuşak ve parlak saçlar edinmenizi sağlıyor, Urban Care de yumuşatıyor ancak parlaklık konusunda Milk Shake kadar iyi olduğunu söyleyemem.

Milk Shake'in pompa kısmı daha kullanışlı, daha efektif. Urban Care daha zor sıkılıyor(kıyasla) ve bazen iki kere sıkmak zorunda kalabiliyorsunuz.

Milk Shake 2 gün sonra etkisini yitirirken, Urban Care daha uzun süreli yumuşaklık sağlıyor. Yani ikisinin de kendi açısından başarılı/başarısız olduğu kısımlar var.

Ama dediğim gibi, boya öncesi uygulama imkanımın olması benim için önemli bir faktör olduğundan ben yoluma Urban Care Shake&Repair Keratin Complex ile devam etmeyi düşünüyorum. Yine de aralarda fön çekmeden önce Milk Shake'in şekillendirici ve parlaklık verici etkisinden de faydalanacağım tabii ki :)

Sevgiler,

Ece

26 Temmuz 2015 Pazar

Solante Tele Rubor Spf50 Güneş Kremi


















Merhaba, 
Bugünkü ürünümüz Solante Tele-Rubor Spf50 güneş kremi.

Aslında bu ürünün tinted versiyonunu istiyordum ancak eczane bunu verdi. Benim amacım hem güneşten korunmak hem de fondoten kullanmayacağım için cilt eşitsizliklerimi yoketmekti. Bu yüzden ilk önce bir hayal kırıklığı yaşadım. Ancak ürünü kullanınca bu hayal kırıklığı tamamen geçti. Renksiz bir krem ama cildi eşitliyor, gözenekleri küçültüyor. Aslında kremin amacı güneşten korurken aynı zamanda rozasea kaynaklı kırmızılıklarla savaşmak. Uzun vadede bunu yapabilecek mi birlikte göreceğiz ancak kısa vadede bile amacının çoğunu yerine getirdiğini söyleyebilirim.

Biraz yoğun bir yapıda ve yüzünüze az bir miktar uygulamanız gerekiyor çünkü o miktar bile tüm yüzünüze yetiyor. Fazla uygularsanız ciltte kusma yapabilir, beyaz bir görünüm yaratabilir. Miktarı doğru kullandığınızda ne kadar terlerseniz terleyin kusma yapmıyor. Verdiği o hafif ve sağlıklı parlaklık, eşitlediği cildiniz ile bütün yazı ten ürünü kullanmadan geçirebilirsiniz. Ben günlük makyajımda göz altı kapatıcısı haricinde ten ürünü kullanmıyorum, sadece bunu sürüyorum. Pudraya bile gerek duymuyorum ki daha önce de söylediğim gibi T bölgem aşırı parlama yapar. Bu ürünle bu parlamayı saatlerce yaşamıyorum, yaşadığımda da bir peçete yardımı yetiyor.

Cildimde reaksiyona sebep olmadı, sivilce yapmadı. Bu noktada size bir uyarım olacak. Kremi sürdüğünüz günün gecesi ne kadar yorgun olursanız olun mutlaka yüzünüzü yıkayın. Güneş ürünleri ciltte bariyer oluşturuyor ve dolayısıyla uzun süre kaldığında gözeneklerinizi tıkayabiliyor. Yıkamadığım gün ertesi sabah yanaklarım kaşınmış ve minik bir sivilce bırakmıştı. Temizleyince 1-2 saate hepsi geçti.

Bunların dışında güneş koruması da başarılı, yüzüm yanmadı kızarmadı. Kısacası hassas ciltler için özellikle rozasea hastaları için mükemmel bir ürün.


Sevgiler,
Ece

Beyaz Kil Maskesi / DIY White Clay Mask

**FOR ENGLISH PLEASE SCROLL DOWN




 Sanırım evde maske yapmaktan gizli bir haz duyuyorum. Yemek hazırlamak gibi ama işin ucunda kilo almak yok. Eheh =)
Beyaz kil maskesi her kullanım sonrasında daha sık uygulama isteği yaratan bir şey kesinlikle. Üstelik uygulaması da çok kolay. Tek ihtiyacınız, aktarlardan kolayca temin edebileceğiniz beyaz kil,  arıtılmış su veya maden suyu ve biraz yağ; ben hindistancevizi yağını tercih ediyorum, fakat zeytinyağı, kayısı çekirdeği yağı, üzüm çekirdeği yağı gibi yağları da kullanabilirsiniz. Hatta iki değişik yağı karıştırarak da kullanabilirsiniz. Ölçülere gelecek olursak;

1 yemek kaşığı beyaz kil

1 tatlı kaşığı hindistancevizi yağı ( 2 yağı karıştıracaksanız ½ tatlı kaşığından)
1 tatlı kaşığı su veya maden suyu

Üç malzemeyi karıştırıp macun kıvamında bir karışım elde ediyoruz. Hindistancevizi yağı kullanacaksanız, yağı eklemeden önce kaşığı çakmağa tutarak yağı eritin ve bu şekilde katın. 


Kıvam koyuysa biraz su/maden suyu, akışkansa biraz kil ekleyerek kıvamı ayarlıyoruz. 
Göz ve dudak üstü açık kalacak şekilde yüzümüze uyguluyoruz. Kışları 20 dakika, yazları ise 15 dakika tutuyorum ben maskeyi yüzümde. 
Kışın maskenin kuruması biraz daha vakit alıyor.

Maske yüzünüzde kururken mimik yapmamaya çalışmak gerek, ama isterseniz sizde benim gibi bol bol mimik yapıp yaşlandıkça nereleriniz kırışacak diye zamanı ileri sarmışcasına görebilir, ağlayabilir ve botox konusunda derin düşüncelere dalabilirsiniz. =) 

Sonrasında cildinizi yine ılık su veya madem suyuyla durulayıp yüz temizleyicinizle arındırıp, nemlendiricinizi tatbik edin. Tonikleri genelde böyle maskeler sonrası çok tercih etmiyorum, cildin üst tabakası maske gibi işlemlerden sonra hassasiyete meyilliyken tonik o hassasiyete körükle gidebiliyor.

Cildim oldukça kuru ve beyaz kil maskesinin nemlendirmesini, cildi pürüzsüzleştirmesini ve gözeneklerimi derinlemesine temizlemesini çok seviyorum. Kesinlikle 3 saatlik yalandan bir etki değil, Aynı zamanda yağlanmaya çok yatkın burun ve çevremdeki sebum fazlalılığını alıyor, parlamayı engellerken hiçbir şekilde kuruluk veya gerginlik yaratmıyor.

Eğer cildiniz yağlıysa ve cildinize uyacağına dair şüpheleriniz varsa bu maskeyi kullanılan yağ oranını düşürerek kullanabilirsiniz, fakat normal oranları kullanarak da memnun kalacaksınızdır. Veya isterseniz yağlı ciltlere önerilen yeşil kil maskesin deneyebilirsiniz.

Bu maskeyle ilgili sevdiğim bir başka şey de asla sivilce oluşumuna sebebiyet vermemesi. Über hassas cildimle (her blogger gibi :D ) bir ürünü sık kullanmamda bile isyan olarak kızaran kabaran sivilcelenmeye öykünen cildimde hiçbir reaksiyona sebebiyet vermedi.
Üstelik oldukça doğal ve bütçe dostu.

Cildinizin ihtiyacına göre hafta veya 2 haftada bir uygulayabilirsiniz. Benim tercihim ayda 1, başka maskelerle 

dönüşümlü olarak uygulamak. 
Mesela bir hafta aspirin maskesi uyguladıysam, bir sonraki hafta kil maskesini uyguluyorum, sonraki hafta cildi dinlenmeye bırakıp, ertesi hafta başka bir maske uyguluyorum. Böylece cildimi hem yormamış hem de tek bir ürüne alıştırmamış oluyorum.
Beyaz kil saç maskesi olarak da kullanılıyor fakat henüz denemedim, denedikten sonra gözlemlerimi blog'da paylaşacağım.

Bir başka ev yapımı maske tarifim olan Aspirin Maskesi Tarifi'mi gördünüz mü?
Bir başka post'ta görüşmek üzere,

Zeynep





Secretly (no, actually not secretly) I am pleased to prepare home made face masks, it's like simple cooking but in the end you don't gain weight =)
White clay mask is like a little magic that everytime I apply it, I want to use it more frequently. However, I apply it once a month beacuse I use other masks; like weekone I use one of another diy mask aspirin mask and week two I use white clay mask, week three I am resting my skin and on week four I use another mask which I will be writing about later. You don't have to do it my way though, you can use this mask once a week or fortnightly. 
During the winter I hold the mask for 20 minutes on my face, while on summer 15 minutes would be enough. Then rinse it with water or mineral water and again wash my face with my facial wash.
After I wash the mask off of my face, I can't help to touch my skin, for it is so hydrated and smooth while my pores aredeeply cleansed, and it lasts for days if you take good care of your skin. I have very dry cheeks and oily nose area, this mask smooths and hydrates my cheeks and yet balances the sebum of my skin without creating any dryness around my nose, I said it's like a magic! And it never caused breakouts on my skin, which is another magic for my skin irritated easily, when there's no reason to be!
Also don't forget to apply your moisturizer afterwards to boost the effect of the mask! - I skip applying the tonic for it might causes irritation on fresh skin.-
Also this mask is very easy to do, what you need;

1 tbsp white clay
1tsp coconut oil (before adding to the mixture melt the oil by holding a light under the spoon)
1tsp water (still or sparkling)

Mix all the ingredients together, the consistency of the mixture should be like a paste. If it's too thick add more water, if it's too runny then add some clay. Also you can use other kind of oils, like olive oil, grape seed oil or apricot kernel oil. You can mix 2 oils if you want!
If you have oily skin you can use this mask,too, not necessary but you might want to decrease the amount of the oil that's used half way. Or you can use green clay which is said more suitable for oily skin.
White Clay is used as a hair mask, too, I haven't tried it yet, but when I do, I will let you know about the results.

Have read about my other diy mask Aspirin Mask ??
'Til next time,
Zeynep

24 Temmuz 2015 Cuma

Garnier Extra Açık Gümüş Sarı 111 ile evde dip boya yapmak



Kuaförlerden yıldım. 3 haneli rakamlar verip de saçımın hala turuncu açılması ve yıpranması beni deli ettiği için iş başa düştü ve saçımla ilgili tüm işlerimi evde kendim halletmeye karar verdim. Saçım da inatçı kabul ediyorum, ama bir fark yaratmayacaksa neden o koltukta kafamda boyayla can çekişeyim, cüzdanı kuaförde bırakayım? Önce bu iş için Davines saç boyalarına başvurdum. Saçımı gerçekten nazikçe açtı, ekstra bir yıpranmaya sebep olmadı. Ama kalın telli ve gür saçlarım olduğundan yine kuaförle aynı hesaba geliyordu bu nedenle çok övülen Garnier boyalarına bir şans vermek istedim. Öncelikle saçımın hali hazırda çok işlem görmüş ve yıpranmış olduğunu söylemem gerekiyor. Yani az sonra yazacağım kıyaslamalar doğal saçlardaki sonuçlarla farklı olabilir.




Garnier'nin bu boyasıyla Davines boyaları arasında, yıpranmış saçlarımda pek bir fark gözlemlemedim. Garnier de aynı şekilde aşırı yıpratmadan açtı, sonucu yine aynı oldu. Bu nedenle yoluma Garnier ile devam ediyorum zira bu boyanın tek kutusu 5tl, saçıma iki kutu yetiyor. Diplere ulaşma şansım yok, saç tellerim çok sık olduğundan mutlaka saçlarımın gövdesine de bulaşıyor boya. Bu nedenle komple uyguluyorum. Uygulamadan önce ya hindistancevizi yağı ya da yeni keşfettiğim Urban Care Shake&Repair onarıcı köpük(turuncu renk olan) sürüyorum, sonrasında boyayı sürüyorum. 40-50 dk civarı bekletip şampuan kullanmadan yıkıyorum. Yıkadıktan sonra duş esnasında saçımı havlu yardımıyla fazla sudan arındırıp, Davines'ın saç maskesini 15 dk saçımda bekletiyorum. Bu arada belirtmem gerek -ki onun da yazısı daha sonra gelecek- şu ana kadar kullandığım en etkili saç bakım ürünleri Davines ürünleri. Şampuanları da maskeleri de saçımı canlandırdı, yumuşattı. Boyaları için fazla fark gözlemlemedim ama bakım ürünleri kesinlikle fiyatlarını hakediyorlar. Konuya geri dönecek olursak maskeyi de arındırdıktan sonra saçımı havlu yardımıyla kurutuyor, dişli tokayla tepeden tutturuyorum.

Fotoğraflarda göreceğiniz gibi gövde kısmında pek bir fark olmasa da dip kısımlarını yumuşak bir tona, zarar vermeden açtı. Fiyat performans oranı çok başarılı bir ürün. Benimki gibi inatçı bir saç yapınız varsa kendisine bir şans vermenizi öneririm. Dip boya sarı saçın en zor, en masraflı kısımlarından biridir. 5tl gibi küçük bir ücretle saçınıza minimum hasarla güzel bir dip boya yapmak istiyorsanız Garnier Extra Açık Gümüş Sarı size gözüm kapalı tavsiye edeceğim ürünlerden biri.





Dip Boya




                                                                          Gövde





Sevgiler,

Ece              

23 Temmuz 2015 Perşembe

Loreal Paris Casting Sunkiss Jelly - Evde saç açmak






Bu ürünün youtube'da ünü yayılmadan önce, daha yazın başlarında raflarda gördüğüm an sarılmış, şu postta fikirlerimi paylaşmıştım. Şimdi de burdan paylaşmak istiyorum sizinle.

Öncelikle ürün oldukça pratik, kokusu şahane. En yoğun verimi ıslak saça uyguladığınızda alıyorsunuz. Saç rengini cidden açıyor, internette en çok sorulan soru boyalı saçı da açar mı olmuş, cevabım ise "Evet açar." Ben üstündeki "Boyasız saçlar içindir." uyarısının, açıp açmaması değil yıpratıp yıpratmamasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. İşlem görmüş saçı cidden çok yıpratıyor. Kuruluk, nem kaybı, kopma gibi sıkıntılar bırakabiliyor. Tabii bu biraz da saçınızın ne kadar yıpranık olduğuyla ilgili. Örneğin benim saçım aşırı yıprandığı için böyle reaksiyon gösterdi ama sizinki göstermeyebilir.

Ürünü ilk yorumladığım zamanlarda saçım bu kadar yıpranmamıştı, o yüzden hafif bir kurulukla atlatmıştım ama şimdi ciddi uyarıyorum, aşırı yıpranmış saçlarınıza uygulamayın.

Onun dışında diplerimdeki doğal saçlarımı, boyanın bile çok zor açtığı saçlarımı, ilk kutu bitiminde gözle görülür derecede açtı. Kuaförün o saçı doğal rengim sanması da ayrı konu :)

Kuru saça uygulayıp fön makinesi tutabilirsiniz,
Kuru saça uygulayıp güneşe çıkıp kurutabilirsiniz,
Islak saça -ki favori yöntemimdir- uygulayıp güneşe çıkabilirsiniz,
Islak saça uygulayıp fön makinesi tutabilirsiniz.


Gördüğünüz gibi kullanım seçenekleri bol, üstelik saça hafif bir dalga da katıyor. Ben ıslak saça uygulamayı en hızlı sonuç veren yol olarak deneyimledim.

Loreal Paris Casting Sunkiss Jelly'yi tavsiye ederim. Vaatlerini yerine getiriyor. Saça hiç zarar vermeden açan bir ürün bulmanız imkansız, bu konuda kimseye güvenmemenizi öneririm. Neticesinde saçın rengini değiştiren her şey, yapısını da değiştirecektir. Önemli olan bu zararın dozu ve ne derece kurtarılabilir olduğudur. Saçınız aşırı yıpranmamışsa, çok işlem görmemişse, çok işlem görmüş olduğu halde hayata sıkı sıkı bağlıysa, krem/maske/bakım kürleri desteğiyle kullanabilir, saçınızda hem uygun fiyatlı hem de şık baby lights, ombre etkisi yaratabilirsiniz.

Ece


Not: Bu arada yurtdışında bu ürünün 3 versiyonu olduğu halde bizde hala 1 versiyonu mevcut sanırım. Umarım diğerlerini de deneyimleme şansımız olur en kısa zamanda :)







Alışveriş bağımlılığıyla başa çıkma yöntemleri



Birbirimizi kandırmayalım arkadaşlar, durum yukarıda yazdığı gibi değil :) Alışveriş bağımlılığı ciddi bir bağımlılıktır ve en kötü taraflarından biri de ne olduğunu farketmeden bir anda bağımlı hale gelirsiniz. Bu yazıda bu bağımlılıkla savaşma yöntemlerinin bazılarından bahsedeceğim size.


O zaman başlıyorum :)


*Alışverişe karnınız açken çıkmayın. Önce bir şeyler atıştırıp sonra turlayın. 


*Canınız acayip tatlı istiyor ama önce mağaza gezeceksiniz, hayır! Önce tatlıyı mideye indirin sonra kalkın gezin. Tatlıyla, kendinizi ödüllendirme olarak gördüğünüz ihtiyaç dışı bir alışveriş beynin aynı ödül merkezini besler. Böylece kendinize daha çok objektif olursunuz. 

*Asla mutsuzken mağaza gezmeyin. Başlarda kafa dağıtıyorsunuz gibi gelebilir ama sırf bu amaçla aldığınız her ürün yine beynin o noktasını besler ve bi süre sonra her mutsuz olduğunuzda cüzdanınızdan paranızın eksildiğini farkedersiniz. 

*Bir ürünü almaya karar vermeden önce peki bu ürün gerçek hayatta ne işime yarayacak? Buna benzer bir şeyim var mıydı acaba diye düşünün.

*Her alışverişten önce kendinize bir liste yapın. Kafanızda o listeye en fazla +2 ürün koymayı hedef koyun. Yani atıyorum bir şey gördünüz o listede olmayan ve indirimde. En fazla 2 adet ile sınırlı olacak kadar o listeyi genişletebilirsiniz.

*Her alışverişinizden sonra aldıklarınızı bir not defterine tutarlarıyla kaydedin. Harcamanıza bakın. Böylece cebinizden çıkan paranın farkında olacak ve kendinizi bir sonraki alışverişlerinizde daha kontrollü tutacaksınız. 

*Bir mağazayı mutlaka indirimsiz dönemde gezin ilk önce. Gerçek fiyatlarına bakın, sonra indirimde gittiğinizde o %50 olduğu söylenen indirimin aslında %30 olduğu gerçeğiyle karşılaşacaksınız. Bunu çoğu mağaza yapar, önce fiyat şişirir sonra indirime sokarlar. Psikolojik sınırımız %50 indirim görünce bizi alışverişe sevkederken, %30 gibi indirimleri pek kaale almaz. Düşünün hangimiz bir alana bir bedava kampanyalarına kanmadık ki? 

*Uzun vadeli kozmetik ve bakım ürünlerinde şimdi dediğimi yapmak pek işe yaramayacaktır ama anlık fayda sağlayan ürünler için o ürünlerin piyasaya ilk sürüldüğü zamanlardaki tanıtım indirimlerinden mutlaka faydalanın. Yeni çıkan bir göz kaleminden önce bir tane alın, çok beğenirseniz stoklayın. Çünkü o ürün 1 ay sonra (özellikle de tutarsa) zamlanacak ve siz o ürünü daha pahalıya almış olacaksınız. 

*Beynimizdeki ödül mekanizmasını beslemekten bahsetmiştik ya hani, bunu kendinize direkt bir ödül koyarak da yapabilirsiniz. Örneğin şimdiki harcamalarınızı not edin, bir ay sonra yukarıda bahsettiğim kurallara uyup bu şekilde yaptığınız harcamaları not edin. Aradaki farkı ister biriktirerek, ister anında harcayarak kendinize high end bir ürün ya da başka bir şey alabilirsiniz. Cebinizden çıkan para aynı olacak olsa da vereceği tatmin daha fazla olacağından böyle böyle o ödül olarak koyduğunuz şeyleri bile almamaya başlayacaksınız.

*Özellikle high end ürünlerde, eğer sorunlu bir cildiniz yoksa almadan önce düşünün. Bu ürünün uygun fiyatlı bir muadili var mı? Aynı kalıcılığı başka bir ürünle de sağlayabilir miyim? Sırf Chanel diye bu ürünü almak beni Adriana Lima mı yapacak? Tabii ten ürünlerini bu konu dışında tutuyorum zira ten ürünlerinde içerik çok önemli. Ama bir oje, bir ruj, bir göz kalemi alacaksanız artık uygun fiyatlı ürünler de benzer kaliteyi sağlıyor. Örneğin Golden Rose'un Velvet Matte rujları, Pastel'in Daylong Kissproof likit rujları, aynı şekilde yine Pastel'in nude ojeleri. Bu ürünler hem uygun, hem şık görünüyor hem de kalıcılıkları çok başarılı. Özellikle Pastel'in Daylong Kissproof ruju akşama kadar bana mısın demiyor.

Şimdilik tavsiyelerim bu kadar, yenilerini deneyimledikçe sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Siz de kendi yöntemlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz, bu yolda birbirimize destek olabiliriz :)


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Ece

21 Temmuz 2015 Salı

Guerlain Meteorites Baby Glow İncelemesi

Görsel alıntıdır.



Guerlain Meteorites Baby Glow 


Ürün tüp bir ambalajda ve pompalı bir kapakla geliyor. Guerlain her zamanki gibi paketlemeyi oldukça şık tutmuş. Pompası ve kıvamı sayesinde ihtiyacınızdan fazla ürün gelmiyor, israfa kapalı bir ürün. Kokusuna bayıldım, ancak koku hassasiyetiniz varsa biraz ağır gelebilir çünkü buram buram kokuyor :) Hafif renk veren, az kapatıcılığa sahip ürünler arasında gayet başarılı bir kapatıcılığı olduğunu söyleyebilirim. Tek sürüşte renk eşitsizliklerini, iki kat sürüşte ise tüm cildi güzelce kapatıyor. Gözenek sıkıntısı yaşayan bir kişi olarak gözeneklerimi oldukça güzel gizledi, alttaki fotoğrafta da duruşunu göreceksiniz. T bölgesi aşırı yağlanan biri olarak ben bu ürünü Meteorites pudra ile kullandım. İkisi güçlerini birleştirince daha aydınlık ve daha doğal bir bitiş yarattı. Ortalama 5 saate kadar ciltteki duruşunu bozulmadan koruyor, ancak benim gibi bir cildiniz varsa 5 saatten sonra cildiniz yağ kusabiliyor ve yakın görüşte alnınızda hafif pütürler oluşturabiliyor. Ama cildimin diğer bölgelerinde böyle bir sıkıntıyla karşılaşmadım, dediğim gibi cildinizin yapısıyla alakalı bu durum. Ama eğer benim gibi bir cildiniz varsa ortalama 5 saat yarın yokmuşçasına rahat edeceğinizi söyleyebilirim :)


Cildim çoğu ürüne reaksiyon gösterir, tabii ki buna da gösterdi ertesi gün. Ancak bu reaksiyon sabah cilt temizliğinizi yaptıktan 2-3 saat sonra kayboluyor. Dolayısıyla kalıcı bir sıkıntı yaratmadı.

Gelelim özete, yapısı yoğun olduğundan ve iki pompa tüm yüze yettiğinden uzun süre gidecek bir ürün ve duruşunu çok ama çok sevdim. Bu nedenle fiyatını hakediyor. Zaten pudrada da olduğu gibi, önce bir pudra için neden bu kadar para vereyim diye düşünüp sonra alıp kullandığınız zaman neden o fiyatta olduğunu anlıyorsunuz. Daha aydınlık, daha sağlıklı bir cilt görünümü için baz+fondoten+highlighter kombinasyonu yerine tek bu ürünü alabilir, gönül rahatlığıyla baharı karşılayabilirsiniz <3




Soldaki fotoğrafta ten ürünü olarak sadece göz altlarıma kapatıcı kullandım.
Sağdaki fotoğrafta ise ten ürünü olarak göz altlarıma uyguladığım kapatıcı haricinde baby glow+meteorites pudra var.

Fiyat: 177TL

14 Temmuz 2015 Salı

Aspirin Maskesi / DIY Face Mask

*FOR ENGLISH PLEASE SCROLL DOWN*


Mesleğime karşı duyduğum sevgiden olsa gerek, buzdolabımda veya kilerimde tuttuğum besinlerle yüz maskesi hazırlamayı pek seviyorum. "Yenmeyecek bir ürünü yüzüme sürmek istemem" mottosu biraz aşırıya kaçan bir söylev olsa da (çünkü siz kivi yerken bir kısmını yüzüme sürseniz kendisine olan alerjimden ötürü tenim çıldırır ve işi yarılıp kanamaya kadar götürebilir, biraz uç da olsa örneklemek gerekirse) iş maskelere gelince tarifin içinde bir iki yenebilir ürün kullanmak, veya kullanacağım ürünleri kolayca bulabilmek, alabilmek hoşuma gidiyor.
Günlük cilt bakım rutinimin dışında 2 haftada 1 veya ayda 1 yaptığım maskeleri ortalama 15 dakika yüzümde tuttuğum için bu yüzümde bekleyen maskenin yüzüme nazik davranmasını istiyorum. Bu amaçla kullandığım ve memnun olduğum birkaç maske tarifi var sizlerle paylaşmak istediğim. Cilt tipimi tarif etmek gerekirse;çok hafif şiddette rosacea veya rozase'ye bağlı olarak çok kuru yanaklar çene ve kaş arası ile hafif yağlıya dönük burun ve çevresi ile üst alın bölgesi. yazması da bakımı kadar yorucu, hassas bir cilt tipi, evet; kısaca çok kuru- karma bir cilt. sağ yanağım rosacea yüzünden biraz kızarık durabiliyor zaman zaman. Maskelere gelecek olursak;

Aspirin Maskesi


Bu birçok kişinin bildiğini düşündüğüm bir maske; ama yine de yazmanın faydası olacağına inanıyorum. Bu maskeyi ister yoğurtla ister balla hazırlayabilirsiniz. Ben ikisini de denedim ve yoğurtla yapılanını da daha etkili buldum kendi cildimde. Yoğurtta bulunan laktik asit ile aspirinde bulunan salisik asit mükemmel kombo oluşturup cildinizi pamuk gibi yaparken aynı zamanda da nemlendiriyor. Salisik asit'in etkisini biraz sakinleştirmek için bal kullanılabilir, Hassas cilde sahip olanların biraz daha cesaret edebileceği alternatif. Veya isterseniz 3 ürünü de karıştırabilirsiniz! Bu maskeyi cildinizde 15 dakikadan fazla tutmanız ciltte hassasiyet yaratabilir, o yüzden böyle bir delilik yapmayın. Ayrıca maskeyi uygulamadan evvel yüzünüze hafif bir buhar banyosu yaparsanız gözenekleriniz açılır ve çok daha güzel bir sonuç alırsınız, zira bu maske dolmuş gözenekleri temizlemede ve siyah noktaları hafifletmede çok başarılı. (Tabii ki istikrar şart.) 

ÜRÜNLER:
3 adet aspirin
1 tatlı kaşığı tam yağlı yoğurt
veya
1.5 tatlı kaşığı bal (tatlı kaşığını önce zeytinyağı ile hafifçe ovarsanız balı rahatlıkla alabilirsiniz :) )
1 çay kaşığı kadar su ( aspirinleri çözündürmek ve kolayca toz haline getirmek için)

*Eğer bal ve yoğurdu beraber kullanacaksanız oranlarını yarı yarıya düşürün, veya aspirin oranını arttırıp aileniz veya arkadaşlarınızla bakım partisi düzenleyin! =)

Aspirinlerimizi su ile ıslatıp suyu emmesini ve kabarmasını bekledikten sonra kaşığın tersiyle iyice eziyoruz. Sonrasında, yoğurt ve/veya balı ekleyip harmanlıyor, yüzümüze gözlerimizin etrafı açık kalacak şekilde uyguluyor ve 15 dakika kadar bekletip duruluyoruz. Daha sonra tonik veya temizleme sularıyla yüzünüzü silebilir ve nemlendiricinizi uygulayabilirsiniz. 
Ah! Bir de bu maske, eller için de çok güzel, fakat 10 dakikadan fazla tutmanızı önermem. Ayrıca elinizde kesik, yara, yanık, aktif halde egzama ve türevi bir rahatsızlık varsa içindeki asitten dolayı hassasiyet yaratabilir.


En önemlisi bu maske ufak, masum bir kimyasal peeling sayıldığından akşam veya gece yapmanız, ertesi bir iki gün ise yüzünüze mutlaka en az 30spf koruması olan bir güneş kremi kullanmanızdır. Aslında yüzünüze her zaman koruyucu bir güneş kremi kullanmanız faydalıdır. 

Lafı daha fazla uzatıp, yormak istemem; bir sonraki ev yapımı maskeler tarifimde buluşmak üzere!





Maybe due to my love for my profession (a chef!) I love using ingridients that I can find easily in my fridge, in my larder. " I won't put anything on my face that I won't put in my stomach" motto is a bir drastic to me, since there are many foods that can be allergenic to some, yet still edible for those who didn't develop any allergy to them! 
Except my daily skincare routine, there are some face mask recipes I that I use fortnightly or monthly (depending on the state of my skin) and since I hold them on my face averagely 15 minutes, I want my skin to be treated gently. With this purpose I have some recipes that I use and pleased with the result. To  describe my skin; I can say I am very dry on my cheeks, chin and between the eyebrows due to rosacea, and oily on my upper forehead and nose area. Ir requires high maintenance and not easy to describe as well! Well,briefly it's sensitive, combine to very dry skin. Also, sometimes I deal with redness on my right cheek, again because of my rosacea. Anyway, about the mask recipes, today we're examine one of them;

Aspirin Mask


This one might be a well-known mask but again I find it useful to write about it. You can preapare this mask with yoghurt or honey or use both at the same time. I tried both of them seperately an I liked the results with the yoghurt better. The lactic acid in yoghurt meets with the salicylic acid in asprn and creates the perfect combo and makes your skin soft as silk and super moistured! To tone down the effect of salicylic acid of aspirin you can use honey instead. It is an alternative which is more encouraging to those who have very sensitive skin. Or instead you can use honey and yoghurt together! Holding this maskon your face more than 15 minutes would be a nutjob, so do not do such a thing! Also right before applying the mask on your face try tto have facial steam bath, to open your pores and the result would be more successful snce this mask is a killer at cleaning plugged pore and blackheads! (Consistency is a must of course!)

INGREDIENTS:

3 aspirin
1tsp full fat,  plain yoghurt 
or
1½tsp honey( if you lightly rub spoon with olive oil honey will be easily dropped from the spoon)
½tsp water ( to dissolve and crush your aspirin)

* If you decide to use honey an yoghurt together drop the measurements in half or double the amount of the aspirin and throw a skincare party with your friends or family! =)

First add the water on aspirin and let it sink in then crush it with the back of the spoon and then add the honey and/or yoghurt,stir and combine.Put it on our face except the eye area, wait for 15 minutes then wash. After that you can apply your tonic or micellar water and a moisturizer.
Oh, also this mask is a great hand mask, too. Bu do not hold it on your hands more than 10 minutes. Moreover, if have cuts, burns, fresh scar or active eczema you might want to skip this due to the acids this mask contains.

The most important part is applying this mask during the evening or night and using a spf (at least 30) the next day. Since this mask is a little,innocent chemical mask you must avoid direct sunlight afterwards, at least a day or two. Actually using spf on your face is a best investment that you can do to your skin.

Hope you liked this mask recipe, until we meet on another diy mask, take care!

Look Book #1 - Ethnic





Pancho: Modagram by Trendyol
Gözlük: Burberry
Bluz: Modagram
Ayakkabı: Lacoste




12 Temmuz 2015 Pazar

Azelderm, Acnelyse ve Isotrexin: Sivilce Şeytan Üçgeni



Yaklaşık bir yıldır düzenli olarak kullandığım Isotrexin, Azelderm ve Acnelyse sayesinde cildimin nem dengesinin oturduğunu düşünüyorum. Önemli olan şu ki; bu kremlerin hiçbiri sürekli kullanım için değil. hepsi düşük dozda olsa da kimyasal peeling etkisi gösteren ürünler bu sebeple dikkatli olmak gerekiyor.

Ben ciltle çok fazla oynanmaması gerektiğini düşünenlerdenim; yani her hafta düzenli olarak maske/peeling uygulamıyorum. Sadece cildimin buna gerçekten ihtiyacı olduğu zamanlarda kullanıyorum. Her gün nemlendirici ürün de kullanmıyorum belki bunun sebebi karma cilt yapısına sahip olmam ve deniz kenarında nem oranı çok yüksek olan bir yerde yaşıyor olmamdır, çünkü karasal iklimde geçirdiğim dönemde her gün nemlendirici ihtiyacı oluyordu cildimde. 

Azelderm: içeriğinde %20 oranında azelaik asit barındıran ve hafif dozda kimyasal peeling etkisi olan bir kremdir. Azelderm, sivilce izlerini ve kızarıklıklarını ciltten kaldırmakta kullanılır. Isotrexin; cilde sürüldüğü anda yanma etkisi yapan ve daha sonra cilt yüzeyini ince film gibi kaplayarak cilt üzerinde kuruyan bir akne kremidir. 
Isotrexin; yeni sıkılmış sivilcelerin olduğu yüzeyleri yatıştırmak ve siyah noktaların olduğu bölgeleri temizlemek için kullanılabilir. Acnelyse, ciltte orta dozda kimyasal peeling etkisi gösteren bir kremdir. Acnelyse ciltteki lekeleri hafifletmek için kullanılır.

Her gün iki kez düzenli olarak yaptığım tek şey cildimi kısmen temiz içerikli bir yüz temizleyici jelle temizlemek. Eğer düşük dozda kızarıklık ya da sivilce varsa Azelderm'i bölgesel olarak uyguluyorum; bu krem sivilce izlerini ve kızarıklıkları geçirmekte çok etkili. Onun dışında eğer akne tipi ağrılı bir sivilce oluşumu baş gösterirse Acnelyse'i o bölgeye uyguluyorum. Sivilceleri sıkmamak iz kalmaması bakımından gerçekten çok önemli ama biliyorum ki bazen iradeli olmak çok zor ve işte böyle durumlardan sonra Isotrexin sıkılmış sivilcenin üzerine uygulanabilecek en iyi jel. Bölgenin temiz kalmasını ve mikrop kapmamasını sağlaması kesinlikle bir avantaj. Bölgedeki şişliği kısa sürede indiriyor, sivilcenin küçük bir kabuk haline gelip iz bırakmadan düşmesine ve bölgenin eski sağlıklı haline dönmesine yardımcı oluyor. 

Aynı zamanda Isotrexin siyah noktaları önlemek konusunda çok başarılı; siyah noktaların olduğu bölgeyi Isotrexinle düzenli olarak kaplarsanız bir süre sonra siyah noktaların artık çıkmadığını fark edeceksiniz. İlk hafta sorunlu bölgeye üç kez uygulamanız ve zamanla haftada bire indirmeniz işe yaramasında etkili olacaktır. Gece siyah noktaların olduğunu düşündüğünüz bölgeyi Isotrexin'le kaplayıp ertesi sabah yüzünüzü yüz temizleme jeliyle temizleyene kadar bekletebilirsiniz, eğer çok hassas bir cildiniz yoksa tabii. Ama hassas bir cilde sahipseniz sorunlu bölgede yarım saat bekletip yıkayabilirsiniz.

Son olarak bu üç krem; cilde uygulandıktan sonra güneşe çıkılmamasını gerektiren cinsten ürünler. Aksi bir durumda cildinizde güneş lekeleri meydana gelebilir ki bunu hiç istemeyiz. Bu sebeple yüzümüzde bu kremler varken güneşe çıkmamalıyız, ürünleri gece uygulamamız gerekiyor ve ertesi gün mutlaka güneş kremi kullanmalıyız.





not: görsel alıntıdır.

Cilt Bakım Rutinim




Hayır bu gördüğünüz ürünleri tek nefeste kullanmıyorum elbette, hepsinin farklı zamanları ve amaçları var :) Peki bu ürünler ne işe yarar? Gelin hep beraber inceleyelim.

Ben sabah kalkınca ilk iş yüzümü sadece suyla yıkayıp kuruluyorum. 2-3 saat sonra temizleme ve bakım işlemlerine geçiyorum.

İlk adımım, sabah akşam kullandığım La Roche Posay Effaclar temizleme jeli. Bu jelin testerını kullandığımda aşık olmuş hemen rutinime eklemiştim. Karma bir cildim var, karma ciltliler bilir sabah kalktığımızda yüzümüzde bir tabakayla uyanırız. Bu temizleme jeliyle yüzümü yıkadığımda cildimin temizlendiğini ve nefes aldığını hissedebiliyorum. Aktif sivilceniz varsa onu tahriş etmiyor, gözeneklerinizi temizliyor. Tek olumsuz tarafı kolay arındığını söyleyemeyeceğim. Aslında testerında bu sıkıntıyı yaşamamıştım ama tam boyunu arındırmakta sıkıntı yaşıyorum. Tarihi de geçmemiş aslında, neden bilmiyorum. Yine de bir şekilde arındığında yaşadığınız sıkıntıya değiyor. Değmese çoktan bıkıp kullanmayı bırakmıştım.


İkinci adım miselar su adımı. Bildiğiniz gibi miselar sular makyaj temizleme amaçlı kullanıldığı gibi, rutin cilt temizliğinde de kullanılır. Bu noktada şimdiye kadar kullandığım ve şu an kullanmakta olduğum/olduklarımdan bahsetmek istiyorum. Cyrene bu konudaki favorim. Waterproof makyajı en başarılı o çıkartıyor, kalıntı ve tabaka bırakmıyor, yapışkan bir his bırakmıyor. Ama cyrene almak için diğer cyrene ürünlerimin bitmesini beklediğim zamanlarda Bioderma kullanıyorum. O da çok başarılı aslında, etkileri birbirlerine çok yakın diyebilirim. Ancak ben aradaki o bir tık farkı(ki onu yazarak anlatamam, ikisini de kullandıktan sonra o farkı anlayabilirsiniz) sevdiğimden Cyrene'i daha çok seviyorum. Yine de Bioderma da waterproof makyaj çıkarma konusunda çok etkili, yapışkan bir his bırakmıyor. Çoğu yerde Garnier'nin miselar suyunun içeriğinin Bioderma ile aynı olduğundan dolayısıyla etkilerinin de aynı olduğundan bahsedilse de ben Garnier'nin waterproof makyaj temizleme konusunda aynı başarıyı sağladığını düşünmüyorum. Çıkarırken ciddi anlamda zorlandım, cildimde hafif kaşıntıya sebep oldu ve bıraktığı hissi sevmedim. Bu yüzden sıralama yapmam gerekirse,

1. Cyrene
2. Bioderma
3. Garnier


Üçüncü adım Cyrene Advance Acne&Oil Control tonik. Bu toniği kullanırken dikkat etmeniz gereken şey yüzünüzü miselar su kullanır gibi silmemeniz, daha çok tampon hareketlerle uygulamanız gerekiyor. Normalde cildime tonik kullanamam hemen kızarır ve yanmaya başlar. Bu üründe böyle bir sıkıntı yaşamadım. Hatta eve çok yorgun geldiğim bir gün bunu yanlışlıkla miselar suyum sanıp hunharca göz makyajımı temizlemeye çalışmış, makyajımın çıkmadığını görünce "nasıl temizlemezsin yaa" diye kendisine trip atmıştım. Normalde onun tonik olduğunu gözümü acımasızca yakmasından anlayabilirdim ancak kendisi o kadar hassas bir arkadaşımız ki yakmıyor. Cildimi nemlendirmeye hazırlıyor.



 Dördüncü adım yine La Roche Posay Effaclar Duo+, kullandığım ilk 2 hafta cildimi pürüzsüz yaptı sivilcelerimi kuruttu. Verdiği sağlıklı parlaklık hissi, siyah noktalara karşı etkisi bu ürünü hayatımın ürünü yapmaya yetti. Sonra bir süre cildim inanılmaz sivilcelendi ve kullanmayı bir süre bıraktım. O süre içinde bir sürü blog yazısı okudum, o sivilcelerin aslında alttan yukarı çıkan sivilceler olduğunu ve bir süre sonra tamamen geçeceklerini okuduğumda pes etmeyip tekrar kullanmaya başladım ve bingo! Yine 2 haftalık bir süreçten sonra cildim yine (hassas bir cildin olabildiği kadar) pürüzsüz. Ayrıca şakak bölgemdeki geçmek bilmeyen sivilce izini de küçülttüğünü gözlemledim yani ürün vaadettiklerini gerçekleştiriyor. Ben tüm yüze kullanıyorum bu arada.


Bunlar sıradan günlük rutinlerim, bir de haftada bir ya da iki haftada bir uyguladığım bazı şeyler var.

Cyrene Hydra Therapy Anti-Oxydant Skin Perfector Cream Mask. Yüzümde 15 dk tutup kurumasını bekliyorum. Vaatleri ciltteki yağı ve kiri temizlemek, bunu yaparken aynı zamanda nem vermek. Bir çeşit detoks gibi. Vaatlerini gerçekleştiriyor mu? Kesinlikle evet. Kuru bir cildim olsaydı bu ürünü her gün kullanırdım o kadar çok seviyorum. Bebek gibi yumuşatıyor, cildiniz parlıyor. Verdiği nem etkisi 4-5 gün sürüyor.

Oksizinc pişik kremi. Bu ürünü önceleri tüm gece suratımda bekletirdim ancak sonra cildim isyan etti ve yıkadığımda kızarıklıklar oluştu. Bu yüzden sadece 30dk-1 saat arası bekletip yıkıyorum bu şekilde daha çok verim alıyorum. Cildi yatıştırıyor, kızarıklıklara karşı etkili. Varolan sivilcelerinizi uslandırıyor da ayrıca. Yalnız uyarmam gereken tek şey cildi çok kurutuyor kuru ciltler dikkatli kullanmalı. Onun dışında bu etkisi sayesinde T bölgenizdeki yağı da dengeliyor.


Pai Skincare Perfect Balance Blemish Serum Copaiba&Zinc. Benim çok özel zamanlarda, ertesi gün cildime renk dengesi sağlamak için kullandığım bir ürün. Bunun da içinde çinko olduğu için cildin bağışıklığını güçlendiriyor, sürüp uyuduğunuzda ertesi gün kızarıksız ve dengeli bir ciltle uyanıyorsunuz.


Tabii bu ürünler sadece tamamlayıcı görevi görür, asıl bakımı içten yapmamız gerekiyor. Bol su içmek, dengeli beslenmek, şekerli ve işlenmiş ürünlerden olabildiğimizce uzak durmak, yeterli mineral ve vitamin dengesini sağlamak bu rutinin asıl önemli parçaları. İçimizi yani temelimizi sağlam tutmadığımız sürece bu yaptığımız bakım sadece bir maske işlevi görür ve uzun süreli bir fayda sağlamaz.


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Ece

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Perishcope Hakkında/ About Perishcope





Bizler ortak zevkleri olan ve yine farklı konularda ve alanlarda bilgi dağarcığıyla birbirine çok şey kattığını düşünen 3 kişiyiz; Zeynep, Ece ve İlayda. Bu platformda bu zevklerimizi ve bilgilerimizi herkesle paylaşmak istedik. Burada amacımız sadece hobi olarak geliştirdiğimiz alanlarda paylaşımda bulunmak değil; mesleklerimiz, hobilerimiz, yeteneklerimiz sayesinde kendimizi geliştirmiş olduğumuz konu ve alanlarda da paylaşımlarda bulunmak.
Bu ne demek?
Bu sayfada modadan makyaja sanattan yemek tariflerine, yeme içme gezme konusunda tavsiyelerden psikolojiye kadar ve daha bir çok alanda; eğlenceli, gözlemleyici, bilgilendirici ve dürüst yorumlarla hobilerimiz ile ilgili fotoğraflara & yazılara ve kendi konusunda profesyonel olan bizlerin bilgilendirici yazıları ve tavsiyelerine ulaşabileceksiniz. 
Zaman içerisinde büyüyüp size her platformda ulaşılabilir olma hevesiyle çıktığımız maceramızda sizi de bekleriz. :)
Ve MERHABA!!

____________________


We're 3 good friends; Zeynep, Ece and İlayda who have similar tastes and yet have different knowledges about various kinds of subjects and areas which we believe helps us to learn from and taught by each other.

On this platform we wanted to share our tastes and knowledges with everyone.
Our aim is not only sharing the themes which we can call our hobbies but also sharing the areas that we developed ourselves by our talents,majors and professions.
What does it mean?
On this website from fashion to makeup, art to cooking recipes, traveling to psychology ( and much more..) you can find fun, educative, observative and honest evaluations, comments&pics; and our writings and recommendations about the field that we are professional at.
We wait for you to join us on this adventure which started with the excitement and expectation of growing over the time and reaching all of you :)
So, Hello There!!




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
https://www.freelancer.com/affiliates/ecerusen