23 Temmuz 2015 Perşembe

Alışveriş bağımlılığıyla başa çıkma yöntemleri



Birbirimizi kandırmayalım arkadaşlar, durum yukarıda yazdığı gibi değil :) Alışveriş bağımlılığı ciddi bir bağımlılıktır ve en kötü taraflarından biri de ne olduğunu farketmeden bir anda bağımlı hale gelirsiniz. Bu yazıda bu bağımlılıkla savaşma yöntemlerinin bazılarından bahsedeceğim size.


O zaman başlıyorum :)


*Alışverişe karnınız açken çıkmayın. Önce bir şeyler atıştırıp sonra turlayın. 


*Canınız acayip tatlı istiyor ama önce mağaza gezeceksiniz, hayır! Önce tatlıyı mideye indirin sonra kalkın gezin. Tatlıyla, kendinizi ödüllendirme olarak gördüğünüz ihtiyaç dışı bir alışveriş beynin aynı ödül merkezini besler. Böylece kendinize daha çok objektif olursunuz. 

*Asla mutsuzken mağaza gezmeyin. Başlarda kafa dağıtıyorsunuz gibi gelebilir ama sırf bu amaçla aldığınız her ürün yine beynin o noktasını besler ve bi süre sonra her mutsuz olduğunuzda cüzdanınızdan paranızın eksildiğini farkedersiniz. 

*Bir ürünü almaya karar vermeden önce peki bu ürün gerçek hayatta ne işime yarayacak? Buna benzer bir şeyim var mıydı acaba diye düşünün.

*Her alışverişten önce kendinize bir liste yapın. Kafanızda o listeye en fazla +2 ürün koymayı hedef koyun. Yani atıyorum bir şey gördünüz o listede olmayan ve indirimde. En fazla 2 adet ile sınırlı olacak kadar o listeyi genişletebilirsiniz.

*Her alışverişinizden sonra aldıklarınızı bir not defterine tutarlarıyla kaydedin. Harcamanıza bakın. Böylece cebinizden çıkan paranın farkında olacak ve kendinizi bir sonraki alışverişlerinizde daha kontrollü tutacaksınız. 

*Bir mağazayı mutlaka indirimsiz dönemde gezin ilk önce. Gerçek fiyatlarına bakın, sonra indirimde gittiğinizde o %50 olduğu söylenen indirimin aslında %30 olduğu gerçeğiyle karşılaşacaksınız. Bunu çoğu mağaza yapar, önce fiyat şişirir sonra indirime sokarlar. Psikolojik sınırımız %50 indirim görünce bizi alışverişe sevkederken, %30 gibi indirimleri pek kaale almaz. Düşünün hangimiz bir alana bir bedava kampanyalarına kanmadık ki? 

*Uzun vadeli kozmetik ve bakım ürünlerinde şimdi dediğimi yapmak pek işe yaramayacaktır ama anlık fayda sağlayan ürünler için o ürünlerin piyasaya ilk sürüldüğü zamanlardaki tanıtım indirimlerinden mutlaka faydalanın. Yeni çıkan bir göz kaleminden önce bir tane alın, çok beğenirseniz stoklayın. Çünkü o ürün 1 ay sonra (özellikle de tutarsa) zamlanacak ve siz o ürünü daha pahalıya almış olacaksınız. 

*Beynimizdeki ödül mekanizmasını beslemekten bahsetmiştik ya hani, bunu kendinize direkt bir ödül koyarak da yapabilirsiniz. Örneğin şimdiki harcamalarınızı not edin, bir ay sonra yukarıda bahsettiğim kurallara uyup bu şekilde yaptığınız harcamaları not edin. Aradaki farkı ister biriktirerek, ister anında harcayarak kendinize high end bir ürün ya da başka bir şey alabilirsiniz. Cebinizden çıkan para aynı olacak olsa da vereceği tatmin daha fazla olacağından böyle böyle o ödül olarak koyduğunuz şeyleri bile almamaya başlayacaksınız.

*Özellikle high end ürünlerde, eğer sorunlu bir cildiniz yoksa almadan önce düşünün. Bu ürünün uygun fiyatlı bir muadili var mı? Aynı kalıcılığı başka bir ürünle de sağlayabilir miyim? Sırf Chanel diye bu ürünü almak beni Adriana Lima mı yapacak? Tabii ten ürünlerini bu konu dışında tutuyorum zira ten ürünlerinde içerik çok önemli. Ama bir oje, bir ruj, bir göz kalemi alacaksanız artık uygun fiyatlı ürünler de benzer kaliteyi sağlıyor. Örneğin Golden Rose'un Velvet Matte rujları, Pastel'in Daylong Kissproof likit rujları, aynı şekilde yine Pastel'in nude ojeleri. Bu ürünler hem uygun, hem şık görünüyor hem de kalıcılıkları çok başarılı. Özellikle Pastel'in Daylong Kissproof ruju akşama kadar bana mısın demiyor.

Şimdilik tavsiyelerim bu kadar, yenilerini deneyimledikçe sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Siz de kendi yöntemlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz, bu yolda birbirimize destek olabiliriz :)


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Ece

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
https://www.freelancer.com/affiliates/ecerusen