29 Nisan 2016 Cuma

Look Book #21 - Pandomim







Deri Ceket/Leather Jacket: Mango (benzeri - click )
Üst/Top: c&a
Etek/Skirt: H&M (sezon - click )
Çanta/Bag: Koton


Çizme/Boots
Şapka/ Bowler Hat: H&M
Gözlük/Sunglasses:GF Ferre



 


Son fotoğraf karemiz dünyanınen tatlı photobomber'ına gelsin.




28 Nisan 2016 Perşembe

Freeman Goji Berry Facial Hydration Mask - Nemledirici Maske







Merhaba!
Bugün sizlerle Freeman's Goji Berry Nemlendirici Yüz Maskesi inceleyeceğiz. Aynı markanın siyah şeker ve kömürlü peeling ile beraber aldığım bu ürünü Watson's mağazalarında bulabilirsiniz. Marka'nın bu ürünü üzerine oldukça övgü gördüğümden bir de Goji Berry'i çok sevmemden dolayı dayanamayıp almıştım.

Goji Berry içerikli bu maske'nin içerisinde bulunan Papatya özütü ile de gerilmiş, kuru cildinizi rahatlatıp gerginliği alarak cildinizin nem dengesini kazandırmayı ve pürüzsüzleştirmeyi amaçlıyor.

Kalın yapıda fakat hafif ve kremsi bir ürün; az miktarı yeterli geliyor. Tüm yüzünüze ve arzu ederseniz boynunuza yaydıktan sonra, 10 dakika kadar bekletip yüzünüzü ılık suyla arındırıyorsunuz. Haftada iki kez veya istediğiniz sıklıkta kullanabilirsiniz. Önerilen kullanımı bu şekilde.






Benim kullanımım bu şekilde değil tabii. Oldukça kuru bir cildim olduğundan ötürü ürünü kalın bir tabaka halinde uyguluyorum; çünkü ince uygulandığında yüzde kuruyor ve bu cildimi nemlendiriyormuş gibi hissettirmiyor. Kuruduğunda cildi germiyor fakat kolayca kuruyan bir ürün cildimi ne kadar nemlendirebilir ki? 

Yine söylediklerinin aksine 10 dakika değil 30 dakika veya 40 dakika süreyle yüzümde tutuyorum; hiçbir nem maskesinin cildimi 10 dakikada nemlendireceğine inanmıyorum. Bu şekilde kullanınca nemlendirme performansı daha başarılı bir sonuç veriyor.





Ürün yüzünüze uygularken krem yapıda; yıkarken ise daha çok jel gibi hissettiriyor. Kolayca arındırılıyor ve yüzünüzde bir kalıntı varmış hissini yaratmıyor. Yüzünüz kuruluktan gerilmişse gerçekten de o gerginlik hissini gideriyor; fakat sonrasında yüzünüz neme doymuş gibi hissettirmiyorsunuz. Ben genelde yüz bakımımı akşamları yaparım ve bu nem maskesini sürünce gece nemlendiricimi atlamaya gerek görecek bir nem hissi yaratmıyor. Aynı zamanda cildinizdeyken bir ferahlık hissi yaratıyor; bunu da içeriğinde Aloe Vera olmasına bağlıyorum.

Ayrıca sonbahardan baharın ortalarına kadar egzama dolayısıyla gergin ve çatlak olan ellerimi de güzel yatıştırdı. El maskesi olarak da beğendim. Sürdükten sonra kolayca kuruduğu için ellerimden arındırana kadar beni bir şey yapamamaya mahkum etmedi.






Güzel yanı bazen yoğun nemlendiricilerin gideremediği ya da anlık olarak etki ettiği gerginlik hissini gidermekte başarılı olması. Hafif yapısı ve yoğunluğunun ürünü uygulama şeklinize göre arttırılıp azaltılabilmesinden ötürü tüm cilt tiplerine uygun olduğunu düşünüyorum. Benim cildimde sivilcelenme, irritasyon gibi etkilere sebep olmadı; ki rozesa sahibi biri olarak bir çok üründe bu tür yan etkiler yaşayabiliyorum. Haftada 2-3 defa kullanmadığımdan ötürü de irritasyona sebep olmamış da olabilir.

Kokusu da çok güzel; cilt ürünlerinin kokusuz ya da doğal içeriklerinin kokusundan ötürü kokuyor olması tercihim olsa da eğer bir kokuya sahiplerse parfüm şişesi gibi kokmalarındansa fresh bir kokuya sahip olmaları daha katlanılır oluyor. Bu ürün de çok hafif ve fresh; goji berry gibi kokuyor ama buram buram bir kokusu yok.






İçerik olarak iyi olduğu kadar hoş olmayan maddelere de sahip.

Gliserin, Goji Berry özütü, Aloe Vera özütü, Avokado yağı, Papatya özütü, Hindistan Cevizi özütü, Zencefil Kökü Özütü, Guava Özütü, Muz özütü, Limon Otu özütü, Ararotu özütü, Frambuaz özütü, Sandalağacı özütü, Deniz Yosunu özütü, Su Teresi özütü, Camu-Camu Meyvesi özütü, Arnatto Çekirdeği özütü bulunmakta. 

Diğer yandan özellikle tehlikeli sayılmasa da içeriğin ikinci sırasında Sodium Polyacrylate yer almakta; bu ürün tampon, bebek bezi gibi yüksek emicilik gerektiren ürünlerde kullanmakta çünkü haciminin 300-400katı sıvı tutabiliyor. Yüksek oranda kullanıldığı için hoşuma gitmedi çünkü bu madde sentetik polimerlerden yani plastik. Yine üçüncü sırada yüksek oranda kullanılmış olan Ethylhexyl Palmitate var; bu ürün bitki ve hayvanlarda doğal olarak bulunan yağ asidi palmitic asitlerden üretiliyor. Tehlikeli sayılmıyor fakat yüz ve gözlerde irritasyona sebebiyet verebiliyor. Yine de bu ürünün bende herhangi bir irritasyon yaratmadığını hatırlatmak isterim.Bir tür silikon olan ve cildi kaplayan Dimethicone ve E vitaminin bir formu olan cilt nemlendirici ve yaşlanma karşıtı Tocopheryl Acetate var. Tocopheryl Acetate saf tocopheryl yerine kullanılıyor çünkü daha stabil yapıda ve daha az asidik fakat ciltte kaşıntı yanma gibi yan etkiler yaratabiliyor ve kanserojen olmakla ilişiklendirilmiş bir madde. İçinde farklı birkaç madde daha mevcut; ben üst sıralarda olanları açıkladım. Altta eklediğim içerik fotoğrafından merak ettiğiniz maddeleri araştırabilirsiniz.



























İçerik konusunda artılar eksilerden daha fazla göründüyse, cilt tipiniz karma veya yağlı olsa da cildinize ağır gelmeyeceğini düşündüğüm, her cilt tipine uyabilecek bir ürün. Özellikle yazın yapısının hafif olmasından ötürü kolaylıkla kullanılabilir. Boyutu 150 ML ve 32-36 TL arasında bir fiyata sahip.

Ben performasını ortalama buldum; kuru cildimi yola getirecek bir performansı olmadı ama hassasiyetimi tetiklemedi de. Bittiğinde tekrar alacağım bir ürün değil farklı ürünleri denemeyi ve incelemeyi tercih ederim; bu arzumu baskılayacak bir ürün olamadı. İçeriğine de bayıldığım söylenemez.

Sizin sevdiğiniz ve önerdiğiniz veya merak ettiğiniz nem maskeleri nelerdir? Paylaşırsanız sevinirim!

Kendinize güzel bakıyorsunuz,
Öpüyorsunuz.
Sevgiler.
Zeynep

21 Nisan 2016 Perşembe

Look Book #20 - Sighs & Sight













Üst/Top: Love My Body
Jeans: H&M
Ayakkabı/Shoes: Deichmann
Çanta/Bag: Mudo Collection
Kolye/Necklace: Mango










15 Nisan 2016 Cuma

Freeman Kömürlü & Siyah Şekerli Peeling Maske






Bugün pek popülarite kazanmamış ama seven kemik bir kitle sahibi olan, üretimi de Amerika'da yapılan Amerikan markası Freeman's maskelerinden birini inceleyeceğiz. Freeman's Charcoal&Black Sugar Polishing Mask.

8 Mart kadınlar günü indirimindeki Watson's çılgınlığımda aldığım iki Freeman's ürününden biri bu maske peelingi oldu. Çılgınlık bunun indirimde dahi olmamasıydı, ama inanın umrumda bile değil.
Freeman's ürünlerini nasıl keşfettim hatırlamıyorum; tek hatırladığım ürünleri araştırıp alacaklarıma karar verip almam arasından 2 gün bile geçmediği; ki bu bir mucize çünkü benim istişare'ye falan yatmam, kendimi çapraz sorguya almam, karar vermem, ve almam arasındaki süre 3 ay sürebiliyor.

Benim cildim kuru bir cilt, ergenlik dönemimde karma yağlı cildim 22 yaşımdan itibaren anne genlerimle hızla kuruya dönerken, burnum her ne hikmetse özerklik ilan edip yağlıya dönük kalarak ergenliğini muhafaza etti. Bundan ötürü burnumda gözenekler siyah nokta ve burun kenarlarında parlama gibi şikayetlerim mevcut. Geçtiğimiz ay bu konuyla kafayı bözduğumdan bir ateşle gidip bu ürünü aldım sanırım.
Çok da iyi Çok da güzel yapmışım.







Ürün aslında peeling değil de polishing mask olarak geçiyor yani mota mot çevirince cila maskesi? -Aslında biralı bir polishing mask yapıp cila niyetine satışa sunulsa ne kadar güzel olur. (bugün yine beynim yaratıcılıkla patlıyor.)-
Maske kullanımı sonrasında cildiniz gerçekten de ışıldıyor, bundan ötürü adı polishing mask olabilir.

Ürünün içinde kocaman şeker tanecikleri var, oldukça sert yapıdalar fakat bu şekerler siyah değil, hayal kırıklığına uğramayın. İçinde bulunduğu jelimsi yapı siyah ve yoğun kıvamlı bir ürün. Cildinize yavaş hareketlerle yedirerek uyguluyorsunuz, ki burada hafif tampon hareketler daha iyi olabilir, yoksa sürüklerken cildinizi çizebilirsiniz. 

Cildinize yedirdikten sonra 5-7 dakika yüzünüzde bekletiyorsunuz. Bu sırada sanırım kömürün içindeki aktif parçacıklardan olsa gerek yüzünüz ısınmaya başlıyor fakat korkulacak, cildiniz yakacak bir sıcaklık değil kesinlikle, şeker hafifçe eriyor ve sonrasında yüzünüzü yavaş dairesel hareketlerle ovarak, bastırmadan ılık suyla temizliyorsunuz. Cildiniz temizleniyor, adeta gıcır gıcır oluyor fakat gerilmiyor, fakat sert şeker taneciklerinden ötürü biraz kızarabiliyor.







Bu yöntem paketin üzerinde önerilmiş olan yöntem. Fakat ben daha güzelini buldum, hem hassas cildime daha uygun oldu hem de ürünün etkisini daha çok hissettim.

Banyodayken saçımı kremledikten sonra, suyla ve buharla yumuşamış, gözenekleri açılmış cildime bu ürünü uyguluyorum, cildim daha yumuşak ortam daha sıcak olduğundan ürün çok daha rahat uygulanıyor. 2-3 dakika cildimde oturduktan sonra daha hızlı ısınan kömür ve daha hızlı eriyen şeker yüzümü acıtmadan çizmeden cildime yedirilmeye ve ovalanmaya müsait hale geliyor, yaklaşık 1- 1.5 dakika peeling yapar gibi ovduktan sonra yüzümü ılık suyla yıkıyorum. Geriye yumuşacık ve pürüzsüz ve parlak bir cilt kalıyor. Üstelik sert tanecikiler sıcakla erimiş ve ufalmış olduğundan cildiniz kızarmıyor, çizilmiyor.






Ürünü omuz ve dekolte kısmına da uyguladım ve kesinlikle çok sevdim ölü derileri temizlemekte, cildi yumuşatmada ve cilde doğal bir ışıltı katmada oldukça başarılı.

Marka Hayvanlar üzerinde test yapmıyor, ürünleri Paraben içermiyor. 

Bu maskenin içeriğinin ilk sırasında Şeker, ikinci sırasında Propylene Glycole*, üçüncü sırada Aktif Kömür ve dördüncü sırada Kaolin** yer almakta. 

Ayrıca içerisinde tanıdık gelecek , Muz özütü, Hindistancevizi özütü, Papaya özütü, Zencefil Kökü özütü, Sandalağacı özütü, Frambuaz özütü, Lavanta yağı, Carbomer ve son sırada Parfüm bulunmakta.





Koku olarak oldukça yoğun bir kokuya sahip; tatlı, şekerli biraz da mayhoş bir koku. Yüzünüzde bir süre bekletince rahatsız edebilir kokuya hassasiyetiniz varsa.

Paketlemesi pratik ve hijyenik. Sadece bu ürünü bir kez açıp kullandıktan sonra içindeki iri şeker tanelerinden ötürü kapak sağlam bir biçimde kapanamıyor bu yüzden paketi tersine bir şekilde yerleştirerek akma, sızıntı gibi yapma sıkıntıları engelliyorum. Veya sert bir zemine kapağı kapalıyken sert bir biçimde vurunca da iyice kapanıyor ama kapağı kırma ihtimaliniz de yüksek olduğundan ilk yöntem daha iyi gibi geliyor.

Boyut olarak devasa bir boyuta sahip, özellikle kendi klasmanında; 175 ML. Vücuduma kullanırsam biter diye korkmaktan oldukça uzağım yani. 



Kapak tam olarak kapanmıyor.



Kullanım süresi ise 36 ay, yani piyasadaki diğer maskelerin kullanım süresiyle karşılaştırınca oldukça uzun bir süre, vücudunuza kullanmasanız da bu süre içerisinde rahatlıkla bitecek bir ürün.

Fiyatı da boyutuna göre oldukça uygun 32 lira gibi bir fiyata almıştım sanırım.

Her cilt tipi için uygun deniyor, kömür yağ fazlasını alacak bir ajan olarak hareket etmesinden yola çıkacak olursak, ben kuru cildimle, bahsettiğim methodla oldukça memnun kaldım. Cildimi germedi, kurutmadı; nemini korudu fakat sebum dengesiyle oynayıp yağlandırmadı. Ergenlikten çıkamayan burnumu da çok güzel ve derinlemesine temizledi.

Yağlı ciltlerin de seveceğini düşünüyorum. Sonrasında bir tonik ve cilt tipinize göre bir nemlendirici sürmek oldukça elzem. Ben ise sonrasında aldığım diğer Freeman's maskesi olan Goji Berry Facial Hydration Mask'i kullanıyorum. Onun da yazısı gelecek.
İkisi oldukça güzel bir ikili oldu benim cildimde.

Siyah nokta, ölü deri, pürüzlerden sikayetçiyseniz; hayvanlar üzerinde test yapmayan bir marka olması da sizin için önemliyse, denemeye değer bir ürün olduğunu düşünüyorum.
Freeman's ürünlerini Watson's şubelerinde ve bazı kozmetik dükkanlarında ya da online olarak bulabilirsiniz.

Kendinize güzel bakıyorsunuz!
Zeynep




*Propylene Gylcol: Kullanıldığı üründeki mikro organizmaların çoğalmasını engellemekte, cildi yumuşatmada, esans çözündürücü olarak olarak ve doğal özlerden aktif özleri çıkarmak kullanılma amaçlarından birkaçı.
**Kaolin: Granit kayaçlarından elde edilen bir kil türü.

14 Nisan 2016 Perşembe

Aussie Miracle Recharge Moisture- Saç Nemlendirici Sprey





Merhaba,
Bugün konuğumuz Aussie markasının, durulanmayan nemlendirici spreyi "Miracle Recharge Moisture".
Aussie markası 3 yıldan fazladır severek kullandığım bir marka, kendisini Londra metrosundaki reklamlarıyla keşfettim, adı ve zıplayan kangurulu logosu ve esprili dili ilgimi çekmiş ve ilk fırsatta ürünlerini incelemiştim; ürünlerinin içerisinde Avustralya'nın Macadamia Fındığı yağı özü bulunuyor ve bu markanın saç maskeleri tüm zamanların en favori saç maskelerinde ilk sırada kaldı. (yazısı gelecek)

Ben Türkiye'ye dönerken saç maskelerini stok yaparak dönmüştüm hatta ama neyse ki o da arkamda ülkemize giriş yaparak Watson's raflarında yerini aldı. Geçtiğimiz Kadınlar Günü İndiriminde de daha önce denemediğim bu saçın nemini kazandıran spreyi %50 indirimle 2'şer adet aldım. Marka'ya sevgim ve inancım konusunda çok şey anlatıyor sanırım bu.
Ürün kendisini tatlış bir şekilde tanıtmış;



Saç tipimi kısaca özetlemek gerekirse; dipleri yağlı gövdeden uçlara doğru kuru. Yıkandıktan sonra saç diplerim yağlanırken saç uçlarım git gide kuruyor; bu yüzden de saç yıkamalarım arasında geçen sürede nem takviyesine mutlaka ihtiyacım oluyor. Saçlarımı geçtiğimiz dönemde platine kadar açtırdığım için bu konuda özellikle hassas davranıyorum son zamanlarda; saçlarım çok zarar görmemişken bakım veya nemi eksik edersem ısı, şekillendir taramayla ve kirli havayla yıpranmasını kolaylaştıracağımın farkındayım.

Ürün durulanmayan bir nemlendirici; çalkalayıp ıslak veya kuru saçınıza sıkıyorsunuz. Durulanmayan, ıslak/kuru saça uygulanan nemlendiricilerde en nefret ettiğim nitelik; özellikle kuru saça sıkıldığında saçı ağırlaştırması, söndürmesi ve hatta yağlandırması, üzerini bir tabaka gibi kaplaması ve saçın doğal dokusunu bozması, bazen de sertleştirmesi. O yüzden çok mesafeli yaklaştığım bir ürün tipini neden yedekli aldım sorusuna sanırım Aussie'yi sevdiğimden diyebilirim. (bir de indirim tabii ^.^)





İyi ki de yedekli almışım; çünkü bu hayatımda kullandığım en güzel saç nemlendirici sprey. Ben hiç ıslak saça uygulamadım; ki bu tipte ürünleri en fazla ıslak saça kullanırım. Genelde saçlarımı yıkadıktan sonra Urban Care Shake'n Repair nemlendirme köpüğünü sıkıp nemini iyice almasını bekledikten sonra orta derece sıcaklıkla saçlarımı kurutuyorum; köpükten ötürü saçlarım pek karışmamış olduğundan, özellikle ertesi günü 'out of bed', tarzı yataktan fırladım ama saçlarım çok havalı tarzı, kabarık ama elektriksiz bir model istiyorsam, saçlarımı taramadan dolayarak topuz yapıp yatıyorum ki 3 tel saçım hacmini kaybetmesin ve istediğim modeli elde edebileyim.

Böyle zamanlarda saçımın uyuzluğu üzerinde olunca çene hizamdan itibaren elektriklenip şemsiye gibi açılıp çitir çitir bi görünüme sahip olabiliyor; bu durumda saçımın imdadına yetişen ürün Aussie Miracle Recharge oldu. 

Yapısı, şeffaf, su gibi. Şişeyi çalkaladıktan sonra saçımın elektiriklenmiş yerlerinebir kol mesafeden 5-6 fıs (saçım oldukça uzun) saçımı parmaklarımla mıncırarak ürünü iyice nüfuz ettiriyorum. Elektriksiz fakat hacmini, dolgunluğunu kaybetmemiş, yapısında değişiklik olmayan, sertleşmemiş,  fakat nemlenmiş sakinleşmiş saçlara sahip oluyorum.





Saçımı düzleştirdiğim günlerin ertesinde saçım uyurken çözülmüşse (biraz deli uyuyorum) saçım uyandığımda karışmış ve pürüzsüz dokusunu kaybetmiş olabiliyor. Bu durumda da bu ürün yine aynı şekilde işe yarıyor, saçlarıma aynı methodla uyguluyorum, hafifçe tarıyorum ve düzlüğünü kaybetmeden sakin, nemini kazanmış saçlara sahip oluyorum. 

Yine şekil vermekle ilgili bir sıkıntı yaşamasamda saçımı yıkamamın üzerinden 36 saat geçince saçımda kuruluk ve donuk görüntü meydana geliyor ben de yine bu ürünü sıkarak o görüntüden kurtuluyorum. Bu etki ise birkaç saatlik bir etki değil, ertesi gün de süren bir etki; gerçi sonrasında yağlı saç diplerimden ötürü saçımı yıkıyorum.

out of bed hair :)




Koku olarak diğer kullandığım Aussie saç ürünleriyle aynı kokuda, Üzüm. Ben kokunun ne olduğunu anlamamıştım ama çok sevdim. Belki bana çok mutlu oluğum günleri hatırlattığından da olabilir. Eğer kokusunu severseniz güzel haber; olukça kalıcı ve bence temiz, fresh bir koku.

Her gün elimde bu spreyle dolaşıyor gibi göründü ama aslında öyle değil, tabii ki; saçımı onaracak türde bir ürün olmadığından kendimi de saçımı da çok alıştırmak istemiyorum. Nitekim içeriği çok açıcı değil, ikinci sırada alkol denat olması nemlendirici bir sprey olmasından ötürü biraz ironik olan bir durum. Fakat sanıyorum ki içinde bir çok yağ ve pantenol olmasından ötürü saçları ağırlaştırmadan nemlendirmenin çözümünü alkol denat'ı dayararak çözmüşler.






Kullandığım dönem içinde saçıma ters bir etkisi olmadı, içindeki alkolden ötürü daha kurumaya meyilli, bu ürüne elimin daha sık gitmesine sebep olan bir ortam yaratmadı. Fakat ne olursa olsun, tek bir ürüne bağlı kalarak saçımı alıştırmak ve bağımlı yapmamak namına kendi titizlenmemden kullanım oranımı dizginliyorum.

Önerir miyim? Kesinlikle evet. İçeriği çok içime sinmiş olmasa da kullandığım vadede saçıma kötü bir etkisi olmadı ki saçım başına gelecek en ufak bir kötülükte büyük bir reaksiyon vermeye hakkı olacak işlemlerden geçti. Verdiği nemi, saçımı ağırlaştırmamasını, nemsizlikten oluşan donuk görüntüyü de ortadan kaldırmasını, kokusunu sevdim. Özellikle indirim döneminde denenebilecek bir ürün. 


250ML ve normal satış fiyatı 24 lira civarı olması lazım,
Ben indirimde 10 liraya almıştım.
Aussie ürünlerini Watsonslarda bulabilirsiniz.


Kendinize güzel bakıyorsunuz!
Zeynep

12 Nisan 2016 Salı

Look Book #19 - Bohemian Sunday








Deri Ceket/Leather Jacket: Mango
Üst/Yop: Koton
Etek/Skirt: Mango
Çizme/Boots: Kemal Tanca
Çanta/Bag: Longchamp
Gözlük/Sunglasses: Burberry 




11 Nisan 2016 Pazartesi

Salvatore Ferragamo Emozione Parfüm İncelemesi





Yeniden merhaba, 
Uzun süredir yazacak vakit bulamıyordum, ancak şimdi sahalara döndüm ve sizi mahrum etmek istemediğim bir parfüme ayırdım bu yazımı :)

Bekletmeden başlıyorum.

Salvatore Ferragamo Emozione ile Suadiye Tekin Acar mağazası tarafından verilen bir tester ile tanıştım. Açık konuşayım evden aceleyle çıkacaktım, parfüm sıkmayı unuttum(tarihe not düşülsün, Ece parfüm sıkmayı unuttu) ve çantamda parfüme dair bir bu arkadaşı buldum. İyi ki de bulmuşum!

Açılışta sıradan, temiz ve hafif bir koku gibi geliyor. "Amaaaan en azından risksiz" diyorsunuz ve yolunuza devam ediyorsunuz. 1-2 saat sonra burnunuza aşırı güzel bir koku geliyor. Yarım saat kadar etrafınıza bakınıp kokunun nereden geldiğini anlamaya çalışıyorsunuz. En sonunda aklınıza şalınızı koklamak gerekiyor ve bingo! Kokunun kaynağını buldunuz. Koku adeta patlıyor, etkileyici ve çekici ama hala bir o kadar zarif bir şekilde etrafınıza yayılıyor. 

İşin güzel tarafı böyle düşünen tek siz olmuyorsunuz. Yanınızda kim varsa parfümünüzü soruyor ve çok beğeniyor. Hal böyle olunca edinmemek de olmazdı. 

Notalarına gelince Fragrantica'ya göre;

top notes : bergamot, iris, peach

middle notes: peony, bulgarian rose, heliotrope



base notes: patchouli, suede, white musk


Buram buram çiçek kokusu aslında ve ironik bir şekilde ben çiçek ağırlıklı kokulara katlanamam. Ama o kadar güzel işlenmiş, o kadar güzel bir kombinasyon oluşturulmuş ki asla ve asla baymıyor. 

Kalıcılık -benim tenimde- üst düzeyde. Şalınızda ise 3 gün duruyor kendileri. 


Zarif, şehirli, modern, gece-gündüz her yerde kullanabileceğiniz bir koku arıyorsanız tam da mevsimiyken bu kokuyu kaçırmamanızı öneririm. 


Sevgiler, 

Ece




10 Nisan 2016 Pazar

Look Book #18 - Misty Legs






Aradığım; bacaktan çok bol olmayan, yüksek belli, mom jeans'i H&M Kids bölümünde bulmanın dayanılmaz hafifliği.

Yüksek belli pantolon giyince Pokemon'daki Misty gibi %80'imin bacak olmasından ötürü bu post başlığını Misty'e ithaf ettim. 


Jeans: H&M Kids
Tshirt: Mango 
Manto/Coat: Oxxo 
Çanta/Bag: Zara (Sezon)*
Ayakkabı/Shoes: Converse







*Çantaya buradan ulaşabilirsiniz : Zara Çanta


Hepinize Jigglypuff hafta sonları dilerim!
Zeynep


Follow my blog with Bloglovin

9 Nisan 2016 Cumartesi

Atelier Cologne




Geçtiğimiz ay Sephora ülkemize nish parfüm markalarından Atelier Cologne parfümlerini satışa çıkarttı. Şu anda sadece 4 mağazalarında bulunduğundan, görmemiş ve farketmemiş olabilirsiniz. Ben de getirdikleri diğer bir nish parfüm serisi Replika'ya bakarken keşfettim. Standın görevlisi Tansu beyle oldukça keyifli bir sohbete girdik, hemen bir koklayıp çıkayım düşüncem yaklaşık yarım saat tüm kokuları koklayıp diğer parfümler ile karşılaştırmalar, (daha doğrusu karşılaştıramamalar) Tansu Bey'in ilgisi ve bilgisiyle ürünler hakkında bilgi edinmeyle uçup gitti; ama kokular kaldı!

Atelier Cologne ismini, kurucularının kolonya gibi fresh fakat parfüm gibi kalıcı ürünler üretme motivasyonundan alıyor. Parfümlerin üzerinde 'cologne' yazması sizi kolonya düzlüğünde kokular ve kalıcılıkla karşı karşıya kalacağınız konusunda korkutmasın. Zira üzerinde yazan 'Cologne Absloue' yani karşınızda inanılmaz yoğun ve fresh kokular var. Şişesinde kokladığınızda enerjik fakat tek düze gibi gelen kokular cildinizle buluştuğunda açılmaya başlıyor ve kolonya ile farkını çok rahat anlıyorsunuz. Güzel olan yanı notalar açığa çıktıkça kokunun ağırlaşmaması ve karakteristikliğini yitirmemesi. Parfüm hakkında derin bir bilgim ve kültürüm yok fakat bu markanın farkını rahatlıkla anlayabildiysem siz de benim gibi ilgi çekici bulacaksınızdır diye düşünüyorum.

En güzel yanı nish parfümler olmasından ötürü, Tansu Bey'in dediği gibi bu parfümleri asla başka bir marka'nın bir parfümüne benzetemiyorsunuz. Hepsi nevi şahsına münhasır kokular ve koku konusunda pişti olamayacağınız ürünler.






Ben genelde hafif, meyveli ve beyaz çiçekli kokular sevdiğimden koleksiyonun hafif kokularını kokladım; daha baharatlı olanları da koklayınca fark ettiğim şey kokuların yoğunluğunun boğucu olmamasıydı. Migren sahibi olan biri olarak bir çok koku denemek benim için bir kabus olabiliyor fakat kokladığım hiçbir parfüm beni rahatsız etmedi, migrenimi tetiklemeye yeltenmedi. Bu noktada benden yıldız aldı. :)





Benim dikkatimi çeken bir durum var ki paylaşmadan geçmek istemiyorum; genelde birkaç koku koklayınca insanın burnu körelir ve kokuları ayırt edemez. Bu durumu Atelier Cologne parfümlerinde hiç yaşamadım. Arka arkaya denediğim tüm kokuları rahatlıkla ayırt edebildim; kahve koklamak vs gibi ihtiyaçlar yaşamadım.

Gel gelelim en beğendiğim özelliğine. Bu parfümler 100'lük şişelerinde satılıyor; klasik fısfıs'lı şişelerden. Fakat güzel yanı fısfıslı ağzının açılabilmesi. Neden güzel? 
Çünkü siz bu parfümü aldığınızda yanında 30ml'lik orijinal cam şişesi ve bu şişenin boyutuna uygun deri kılıfı hediye ediliyor. Yani çantanıza atmalık boyutta bir şişe ve onu darbelere karşı koruyacak çeşitli renklerde bir deri kılıf. 






Yanında parfüm taşımaktan nefret eden ve bunu asla yapmayan biri olarak bu fikre BAYILDIM!

Deri'nin üzerinde Atelier Cologne yazıyor, diğer yüzüne ise sizin istediğiniz herhangi bir yazı, isminiz, sizin için özel bir tarih, vs. özel makinede bastırılıp size verilebiliyor. Bu ufak sırrı da sizle paylaşayım; alacak olursanız özellikle talep edin :)

Tansu Bey denemem için 2 adet tester verdi, sanırım bu testerlar hayatımda gördüğüm en güzel ve en zarif testerlar! Küçük şişelerdeki parfümler, her parfüme uygun olacak şekilde çok tatlı görüntülere sahip kartpostallarla geliyor!!


Silver Iris & Bergamot Soleil




Bana verilen testerlardan birisi Bergamot Soleil, diğeri de Silver Iris. İçlerinde bulunan notalar şöyle.





Bergamot Soleil

Üst Notalar
 Bergamot, Amber Çiçeği, Turunç

Orta Notalar
Guetemala Kakulesi, Lavanta, Mısır Yasemini

Alt Notalar
Meşe Yosunu, Haiti Vetiver'i, Beyaz Amber

Silver Iris'i henüz denemedim. Bergamot Soleil'i sürdüğümde tenimde açığa çıkan notalar; Bergamot, Beyaz Amber ve Lavanta oldu.

Silver Iris

Üst Notalar
Mandalina, Pembe Biber, Kuş Üzümü

Orta Notalar
Mimoza, Menekşe Yaprağı, Süsen Çiçeği(Iris)

Alt Notalar
Paçuli, Beyaz Amber, Misk


Göreceğiniz gibi kolonya olamayacak denli notalı ve içerdiği notalar da alışılageldik notalar değil; dolayısıyla teninizde açığa çıkan kokular da orijinal oluyor. Benim tavsiyem, kokuları mutlaka denemeniz ve öyle karar vermeniz.


Figuer Ardent



Ben bu marka'yı Sephora Demirören'de denedim, merak ederseniz orada bulabilirsiniz;bir tavsiyem de Tansu bey'i bulmanız çünkü inanılmaz yardımcı ve sevecen. Bunu bir blogger olarak söylemiyorum; çünkü sohbetimizin gerçekleştiği sürezarfında blog'la ilgili tek bir kelime dahi etmedim.

Kısacası ben bu parfümün A'dan Z'ye tüm özelliklerini, butik ve nish olmalarını vurgulayan detaycı yaklaşımlarını, kokuları ve notaları çok sevdim. Herkese en azından kokuları bir keşfetmesini öneririm. En kısa sürede tekrar gidip aklımda kalan Figuer Ardent ve markayı dün keşfettikten sonra araştırıp merak ettiğim ve Ece'nin de denememiz gerektiğini söylediği Vanilla Insensee ve bir iki kokusunu daha deneyip birini almak istiyorum.

Umarım bu yazı sizin için de merak uyandırıcı ve faydalı olmuştur.

Güzel günler!
Kendinize iyi bakıyorsunuz,
Öpüyorsunuz.
Zeynep
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
https://www.freelancer.com/affiliates/ecerusen